Omurganın boyun bölgesinde diskler bulunur. Boyun fıtığı, bu disklerin yırtılması ya da kayması ile omurilik ya da sinirlerin baskı altında kalma durumudur. Baş ağrısı, ağrı, güçsüzlük ve uyuşma gibi çeşitli belirtiler, boyun fıtığının varlığına işaret etmektedir. Boyun fıtığının en yaygın sebepleri arasında; zorlama, yanlış duruş, travma ve yaşlanma yer almaktadır. Fizik muayene ve görüntüleme yöntemleri ile bu rahatsızlığın teşhisini koymak mümkündür. Cerrahi yöntemlerin dışında kalan fizyoterapi, tedavi sürecinde önemli bir etkendir. Boyun fıtığından kaynaklanan ağrıların azalmasında, kas gücü ve dayanıklılığının artmasında, boyun hareketliliğinin artmasında ve tekrarlayan fıtık riskini en aza indirmekte fizyoterapi etkin iyileşme rolündedir.
Günümüzde yaygın bir hastalık olarak karşımıza çıkan boyun fıtığı, her yaş grubunu etkileyebilmektedir. Özellikle orta yaş ve üzeri kişiler, bu hastalıkla daha sık karşılaşmaktadırlar. Ciddi komplikasyonlara yol açabilecek bir hastalık olan boyun fıtığını erkenden teşhis ve tedavi etmek büyük önem taşımaktadır. Omurilik hasarı, idrar kaçırma ve felç gibi sorunlar boyun fıtığı yaşayan kişilerin karşılaştığı yaygın sıkıntılardan bazılarıdır.
Boyun fıtığının tanımı ve sınıflandırılması
Boyun fıtığı, omurganın boyun bölgesinde yer alan disklerin kayması ya da yırtılması sonucu omurilik ya da sinirlerin baskı altında kalmasıdır. Boyunda bulunan disklerin sayısı, yeri, büyüklüğü ve yönüne göre boyun fıtığını sınıflandırmak mümkündür. Yastığa benzer bir yapı gösteren diskler, hareket edebilmemizi sağlamakta ve omurları birbirine bağlamaktadır. Bu diskler Annulus fibrosus adında dayanıklı bir dış tabaka ile çevriliyken iç kısmında jöle kıvamında olan Nucleus pulposus bulunmaktadır. Disklerde yaşanan hasarlar, iç kısımdaki jölenin omurilik kanalına doğru akmasına sebep olmaktadır. Bunun sonucunda omuriliğe ya da omurilikten çıkan sinirlere diskler baskı yapmaktadır ve bu durum boyun fıtığı olarak adlandırılmaktadır.
Yırtılan ya da kayan disk sayısına göre tekli ya da çoklu boyun fıtığı görülmektedir. Boyundaki diskler, yerlerine ve servikal seviyeye göre sınıflandırılabilmektedir. Servikal seviye ise boyun omurlarını numara ile tanımlamaktadır. Örneğin C5-C6 seviyesi beşinci ve altıncı boyun omurları arasındaki diski ifade etmekte kullanılmaktadır.
Boyun fıtığını sınıflandırmada etken rol oynayan bir diğer faktör ise disklerin boyutudur. Diskler ne kadar büyükse iç kısımdaki jöleo kadar taşacaktır. Boyun fıtığı, diskin boyutuna göre büyük, orta ve küçük boyun fıtığı olarak nitelendirilebilmektedir. Disklerin yönüne göre de sınıflandırılabilen boyun fıtığındaki yönler jöle kıvamındaki iç kısmın hangi yöne doğru taştığı göstermektedir. Arka yan, arka orta, ön yan ve ön orta olarak çeşitlere ayrılmaktadır. Disklerin yönü hastalığın belirtisini ve tedavisini etkilemektedir.
Boyun fıtığının nedenleri ve risk faktörleri
Çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilen boyun fıtığının nedenleri ve risk faktörlerinden en yaygın olanları travma, zorlama, yaşlanma, yanlış duruş, stres, genetik yatkınlık, sigara içme ve obezitedir.
Travma: boyun kısmına denk gelen ani ve şiddetli darbelerdir. Boyun fıtığı tanısı konulan hastaların büyük çoğunluğunda görülen sebep yaşanan travmalardır. Yüksekten düşme, spor yaralanmaları ve trafik kazaları disklerin yapısında bozulmalar meydana getirerek boyun fıtığına neden olmaktadır.
Zorlama: Boyun kısmına binen yükün aşırı olmasıdır. Ağır yük kaldırma, itme, çekme ve dönme gibi hareketler boynu zorlayan ve zarar verebilen eylemlerdir.
Yaşlanma: Disklerin içerisinde yer alan su miktarı, yaşa bağlı olarak zamanla azalabilmektedir. Bu yüzden diskler kurumaya ve esnekliğini kaybetmeye başlayacaktır. Yaşlılık, yastıklama görevine sahip disklerin bu görevi eskisi kadar iyi yapamaz hale gelmesine sebep olabilmektedir.
Yanlış duruş: Omuzların veya başın önde, boynun ise uzun süre bükük kalması boyuna uygulanan gereksiz bir gerilimdir. Bu gerilim yüzünden diskin sağlıklı konumunu koruyamaması ve zarar görmesi söz konusudur.
Stres: Fizyolojik ve psikolojik rahatsızlıklara sebep olabilecek bir faktör olan stres, boyunda bulunan kasların gerilmesine disklerin hasar görmesine sebep olabilmektedir.
Genetik yatkınlık: Omurların şeklinde ya da disklerin yapısında doğuştan bir bozukluk olması, genetik yatkınlığın bir sonucudur. Genetik yatkınlıktan kaynaklı bu bozukluklar bireyin boyun fıtığı yaşama riskini önemli ölçüde artırmaktadır.
Sigara içme: Disklerin beslenmesi üzerinde gösterdiği olumsuz etki yüzünden diskler kurumakta ve zayıflamaktadır. Sigara içen bireylerin diskleri zarar görmeye daha müsait olmaktadır.
Obezite: Vücut ağırlığının idealin üstüne çıkması obezite adı verilen bir hastalığı ortaya çıkarmaktadır. Obeziteden kaynaklı olarak omurgaya fazladan yük binmesi ise omurganın üzerindeki basıncı artırırken diskleri savunmasız halde bırakmaktadır.
Boyun fıtığının belirtileri ve tanı yöntemleri
Boyun fıtığı yaşayan kişilerde, bu hastalığın teşhis edilmesini kolaylaştıracak bazı belirtiler mevcuttur.
Ağrı: Boyun fıtığı yaşayan kişilerde görülen en yaygın belirtilerden biridir. Bu ağrılar kol, omuz, sırt ve başta görülmekte ve şiddetli, batıcı, yanıcı olabilmektedir. Boyun pozisyonunda yapılan değişiklik, öksürme ve hapşırma ağrı şiddetinde artmaya ya da azalmaya sebep olabilmektedir.
Uyuşma: El, kol. omuz ve parmaklarda hissedilebilen uyuşukluğun tetikleyici sebebi sinirlerin baskı altında kalmasıdır. Boyun pozisyonu veya hareket, uyuşukluğu artırıp azaltabilmektedir.
Güçsüzlük: Sinirler hasar görürse omuz, el, kol ve parmaklarda güçsüzlük görülebilmektedir. Boyun fıtığının belirtilerinden biri olan güçsüzlük, hareketi zorlaştırmakta hatta neredeyse imkansız kılmaktadır.
Baş ağrısı: Baş kısmında yayılım gösterebilen ağrılar, gerilim ya da migren tipi olabilir. Bireylerde ses ve ışık hassasiyetini artırabilmektedir.
Boyunda hareket kısıtlığı: Disklerin kaymasıyla yer değiştiren omurlar ya da kas spazmı, boynu istenen yöne doğru hareket ettirememeye sebep olabilmektedir.
Boyun fıtığı tanısı konulurken fizik muayenede, doktor boyundaki ağrılı noktaları, refleksleri, duyu kaybını ve kas tonusunu incelemektedir. Görüntüleme yöntemlerinde ise omurilik kanalı, disklerin durumu ve sinirlerin baskısı değerlendirilmektedir. Bu yöntemde MR, bilgisayarlı tomografi ve elektromiyografiden yararlanılmaktadır.
Boyun fıtığı tedavisinde fizyoterapinin önemi ve yöntemleri
Fizyoterapi, hastanın ihtiyacı olan yöntemi kullanarak hastayı tedavi edebilmektedir. Boyun fıtığının neden olduğu olumsuz etkenleri ortadan kaldırmayı amaçlarken aynı zamanda fıtık riskinin de önüne geçebilmektedir. Fizyoterapilerin uyguladığı farklı metotlar vardır. Bu metotlar genel olarak ağrıyı azaltmakta, kas spazmını önlemekte ve boyun hareketliliğini artırmaktadır.
Manuel terapi: Fizyoterapist ellerini kullanarak boyundaki kas, eklem ve bağları gevşetmekte, gerdirmekte ya da mobilize etmektedir.
Egzersiz terapi: Hastanın boyun kaslarını esnetmek, güçlendirmek ve rahatlatmak için yapılan hareketlerdir.
Elektroterapi: Boyundaki kas ya da sinirlere elektrik akımının kontrollü bir şekilde uygulanmasıdır. Elektroterapi, fizyoterapinin faydalarına ek olarak kan dolaşımını da artırmaktadır.
Termoterapi: Boyundaki kaslara ya da sinirlere ısı veya soğuğun uygulanmasıdır.
Traksiyon: Boyundaki omurlar birbirinden uzaklaştırılır. Bundan etkilenerek azalan basınç, disklerin yerine oturmasını da sağlamaktadır.
Fizyoterapistler, boyun fıtığı olan hastaların durumunu net bir şekilde değerlendirmek için anamnez, fizik muayene ve görüntüleme yöntemlerinden yararlanmaktadırlar. Boyun fıtığının meydana getirdiği uyuşma, güçsüzlük, ağrı gibi belirtilerin şiddetini, boynu hareket ettirmekte yaşanan zorluğu, kas tonusu ve refleksleri test ederler. Boyun fıtığının hastanın yaşamını, günlük aktivitelerini nasıl etkilediğini öğrenip hastanın beklenti ve hedeflerini belirlemekte yol gösterici olurlar. Fizyoterapistler hastaya uygun olacak tedavi yöntemini belirler ve plan yaparlar. Bu plan doğrultusunda uygulanacak yöntemin nasıl ve ne sıklıkla yapılması gerektiği hakkında hastayı bilinçlendirdiler. Tedavi sürecinde hastanın ilerlemesini kontrol edip gerektiğinde plan değişikliğine ve güncellemesine giderler. Hastanın evde yapması gereken egzersizleri öğretip tedavi sonrasında da boyun sağlığının korunması için gereken bilgileri hastaya sağlayıp tavsiye verirler.
Yaklaşık 4-6 hafta süren fizyoterapi, Boyun fıtığı tedavisinde tek başına yeterli olmayacaktır. Fizyoterapi etkinliği hastanın yaşam tarzına, durumuna ve tedavi ile gösterdiği uyuma bağlıdır. Aynı zamanda tedaviyle paralel olarak hastanın doğru duruşa sahip olması, boynunu koruması ve düzenli egzersiz yapması gerekmektedir.
Boyun fıtığı, ciddi sağlık sorunlarına yol açabilecek bir hastalıktır. Bu yüzden erken teşhis ve tedavinin önemi büyüktür. Cerrahi yöntemleri tercih etmek istemeyen hastalar için fizyoterapi alternatif bir seçenek olacaktır. Fizyoterapi boyun kaslarını hareketlendirip güçlendirmektedir. Aynı zamanda güçsüzlük, ağrı ve uyuşma gibi belirtiler de azalmaktadır. Fizyoterapi tedavisi gören hastaların aynı zamanda fizyoterapist ve doktor önerisine uymaları, sağlıklı bir duruşu sağlamaları, boynu korumaları ve düzenli bir şekilde egzersiz yapmaları gerekmektedir. Bu şekilde boyun fıtığının tekrar etme riski de azaltılmış olacaktır.
İstanbul Fizik Tedavi
İstanbul’da Fizik Tedavi Kliniğimizde Uzman fizyoterapist eşliğinde manuel terapi, skolyoz, lenfödem, bel ağrısı – bel fıtığı, boyun ağrısı, boyun fıtığı, donuk omuz, düşük ayak sendromu için randevu alabilirsiniz.